Azərbaycan'dan Türkiye'ye uçan “C-130 Hercules” tipi askeri kargo uçağı dün Gürcistan topraklarında kaza geçirdi. Türkiye Milli Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına göre, uçağın mürettebatıyla birlikte 20 askeri personel bulunuyordu. Ne yazık ki, ilk arama-kurtarma operasyonları sonucunda hepsinin hayatını kaybettiği doğrulandı. Kazanın hangi teknik veya diğer faktörlerden kaynaklandığı ise henüz belli değil.
Askeri uzman Üzeyir Cəfərov Modern.az'a yaptığı açıklamada, kaza hakkında ancak soruşturma yapıldıktan sonra kesin bir görüş belirtmenin mümkün olacağını ifade etti.
“Uçak ne kadar güvenilir olursa olsun, Türkiye'de bu konu oldukça ciddi bir şekilde kontrol altındadır. Zaman zaman detaylar değiştirilir, mevcut veya esaslı onarım işleri gerçekleştirilir. İşte bu yüzden Türkiye uzun yıllardır kendini kanıtlamış C-130 tipi uçakları kullanmaktadır.”
O, bu tip uçaklarda paraşüt bulunmadığını, çünkü bunların sivil havacılık için değil, askeri taşımacılık için tasarlandığını belirtti:
“Böyle kazalarda kurtulmak, neredeyse imkansızdır.
C-130'lar hava indirme birlikleri için değil, esasen yük ve personelin taşınması için kullanılan askeri kargo uçaklarıdır. Kazanın nedenleri arasında gözden kaçmış bir korozyon elementi, kuyruk kısmının hasar görmesi, yükün doğru sabitlenmemesi, dikkatsizlik veya birçok faktör olabilir.”
Ü.Cəfərov, dış müdahale ihtimalinin düşük olsa da, bu versiyonun da soruşturma sırasında değerlendirileceğini belirtti:
"“Kara kutu"nun incelenmesi sırasında bu konu özel dikkat merkezinde olacaktır. Kardeş Türkiye, uzun yıllardır bu uçakların güvenilirliğini göz önünde bulundurarak kullanımına devam ediyordu. Muhtemelen olaydan sonra C-130'ların uçuşları geçici olarak durdurulacak, komisyonun nihai raporundan sonra ise bunların işletilmesine yeniden izin verilecektir.”
Askeri uzman Ədalət Verdiyev ise, C-130'un uzun yıllar boyunca kullanılan, güvenilirliği kanıtlanmış bir askeri nakliye uçağı olduğunu düşünmektedir:
“Ancak 50-60 yıl hizmette olan bu tür uçaklarda zamanla gözle görülmeyen mikro çatlakların, çürümelerin ve korozyon izlerinin oluşması mümkündür. Bu durumlar yüksek irtifada uçağın yapısal elemanları arasındaki bağlantının kopmasına neden olabilir.
Diğer önemli faktör, yüklerin uçak içinde sabitlenmesiyle ilgilidir. Eğer yükler yeterince sağlam sabitlenmemişse, manevra sırasında yer değiştirmeleri veya sallanma hareketleri uçağın dengesini etkileyebilir. Bu gibi durumlarda kuyruk kısmına düşen ek yüklenme sonucunda onun kırılma ihtimali artar.”
Uzmanın sözlerine göre, görüntülerden de anlaşılacağı üzere, uçağın gövdesi ikiye ayrılmış ve kuyruk kısmı ana gövdeden daha önce yere düşmüştür:
“Belirtmek isterim ki, ekipaj heyeti oldukça tecrübeliydi. Böyle bir durumda onların kurtulma ihtimali, ne yazık ki, çok düşüktü. C-130 uçakları, esasen, personelin paraşütle indirme operasyonları için tasarlanmış olsa da, kaza anında uçak içinde oluşan durumun paraşütle atlamaya imkan verip vermediğini yalnızca soruşturma komisyonu belirleyebilir. Benim fikrimce, eğer böyle bir imkan olsaydı, personel mutlaka bundan yararlanırdı”,- diye Ə.Verdiyev belirtti.