Brezilya'nın Belem şehrinde düzenlenen COP30 iklim konferansında dikkat merkezinde olan ana konulardan biri, bir sonraki konferans – COP31'e hangi ülkenin ev sahipliği yapacağıyla ilgili karardır. Tartışmalar, sürecin şu anda çıkmaza girdiğini ve nihai seçimin henüz kararlaştırılmadığını gösteriyor.
Modern.az haber veriyor ki, COP31'e ev sahipliği için uzun süre ana aday olarak görülen Avustralya, zirveyi Pasifik adalarıyla birlikte düzenleyerek iklim değişikliğine karşı faaliyetlerini ve bölgedeki diplomatik konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. Ülke şu anda kömür ve gaza olan bağımlılığını azaltmak, yenilenebilir enerji, yeşil çelik ve batarya teknolojilerine yatırımı artırmak üzerinde çalışıyor.
Yeni Güney Galler Üniversitesi'nden iklim uzmanı Wesley Morgan, Reuters ajansına yaptığı açıklamada, COP'a ev sahipliği yapmanın Avustralya için ekonomik açıdan önemli bir anlam taşıdığını belirtti.
Son haftalarda ise Türkiye, süreçteki etkinliğini artırarak alternatif bir aday olarak öne çıktı. Ankara, zirvenin gelişmekte olan ülkelerin iklim finansmanına dikkatini artırması gerektiğini ve 2053 yılına kadar “sıfır emisyon” hedefine ulaşmak için kendi çabalarını sunmaya hazır olduğunu belirtiyor. Türk yetkililere göre, Akdeniz havzasında böyle bir etkinliğin düzenlenmesi hem çevresel hem de lojistik açıdan verimli olabilir.
Sonuç olarak, COP30'da iki ülke arasında diplomatik bir durgunluk yaşandı.
Gözlemciler, uzlaşma seçeneği olarak zirvenin farklı aşamalarının iki ülke arasında paylaştırılması tekliflerini de gündeme getirdiler. Ancak henüz resmi bir karar yok ve taraflar arasında anlaşma sağlanamadı.
Belirtmek gerekir ki, BM kurallarına göre, ev sahipliği yapacak bölgedeki tüm ülkeler oybirliğiyle karar almalıdır. Eğer Avustralya ve Türkiye arasında bir uzlaşma sağlanamazsa, etkinlik otomatik olarak BM İqlim Sekreterliği'nin bulunduğu Almanya'nın Bonn şehrinde düzenlenecektir. Almanya, “gerektiğinde ev sahipliği yapabiliriz, ancak bunu istemiyoruz” şeklinde bir açıklama yaptı.
Belem'deki COP30 sırasında Avustralya ve Türkiye pavyonlarının yan yana yer almasına rağmen, görüşmelerde henüz bir yakınlaşma kaydedilmedi. Uzmanlara göre, COP31'in ev sahibi hakkında verilecek karar sadece organizasyonel bir mesele değil, aynı zamanda küresel iklim diplomasisinin bir sonraki aşamasını etkileyecek stratejik bir adımdır.
