Devlet Güvenlik Hizmetinde (DGH) Ramiz Mehdiyev ve diğerleri hakkında “devlet iktidarını ele geçirmeye yönelik eylemler” suçlamasıyla yürütülen ceza davası kapsamında bir sonraki karar belli oldu.
Ceza davası kapsamında toplanan materyaller esasında, Azerbaycan Cumhuriyeti Başbakanının eski birinci yardımcısı, uzun yıllar Ramiz Mehdiyev'in müdafaası sonucunda sorumluluktan uzak kalmış Abbas Abbasov'un soruşturmaya dahil edilmesi hakkında karar alındı, ülke sınırları dışında bulunarak soruşturmadan kaçtığı için hakkında arama kararı çıkarıldı.
Belirtmek gerekir ki, A.Abbasov 1992 yılından itibaren Azerbaycan Cumhuriyeti Başbakanının birinci yardımcısı görevinde çalışmıştır. Bu süre zarfında birkaç devlet komisyonunun başkanı olmuştur. 2006 yılında görevinden azledildikten sonra Rusya Federasyonu'nda yaşamaya başlamıştır.
Milli Meclis milletvekilleri Modern.az'a yaptıkları açıklamalarda Abbas Abbasov ile ilgili karara ilişkin görüş bildirdiler.
Milli Meclis İnsan Hakları Komitesi Başkanı Zahid Oruc, Abbas Abbasov ile ilgili bir ceza davası açıldıysa, bunun köklü esasları olduğunu belirtti:
“Özellikle de Ramiz Mehdiyev'in devlete karşı işlediği suç çok yönlü bir karakter taşımaktadır, asla bireysel bir olay sayılamaz. Görünüşe göre, Rusya'nın istihbarat yapısı tarafından bu süreç senkronize bir şekilde yönetilmiştir. Bu tür eylemler üzerinde zaman sınırlaması, çerçevesi yoktur. Bu tür suçların soruşturması yapılıp, ifşa edilmezse, sorumluluk tedbiri alınmazsa, o hücreler kalırlar ve sonraki dönemde baş kaldırarak, devlete karşı işler yaparlar. Belirli taraftarlar topladıklarında ise çeşitli provokasyonlarını devreye sokarlar. Ne yazık ki, açıkça söylemek gerekir ki, Azerbaycan toprak bütünlüğünü restore ettikten, özellikle de Hankendi zaferiyle tam egemenliğine kavuştuktan sonra Rusya ile "soğuk savaş" hüküm sürmektedir. Rusya'nın dış siyaset idaresinde korunan klasörler her zaman şovenizmin uzak bölge saydıkları bölgelere askeri müdahale ile karakterize edilir. Son 200 yılda her zaman bu bölgede hükümranlık eden, bölgeyi sömüren gücün Abbas Abbasov ve diğerleri gibi "Milyarderler İttifakı" çerçevesinde çok yönlü faaliyeti olmamış değildi. 12 yıl boyunca bu, gündemde olan bir meseleydi. Bu eylemler şimdiki dönemde ifşa edilmektedir. Bu sadece siyasi güç ve kutuplarla savaş değil, anayasaya aykırı karakter taşıyan ağır suç eylemlerinin soruşturması sürecidir".

Komite başkanı, belirli çevrelerin, Kremlin çevresinin casus şebekeleri aracılığıyla hem Nisan savaşlarında, hem de 2020 yılına giden yolu kapatmak için "Milyarderler İttifakı"nı kurduklarını belirtti:
"Vaktiyle, hükümette, o cümleden devlet sisteminde yüksek kademede temsil edilenler sürece bu veya diğer şekilde katılmışlardır. Bu süreç zaferden sonra Ermenilerin Karabağ'a geri döndürülmesi ile işgal sürecinin bir parçasıdır. Bu yalnızca bir darbe değildir. Bir kez daha söylüyorum ki, yüksek iktidar mevkiinde bulunması onu cezai sorumluluktan azat etmez. Diğer yandan, ne yazık ki, suçun yaşı ve siyasi mensubiyeti yoktur. Böyle bir durumda eminiz ki, ileri sürülen suçlamaların iziyle Rusya ile bu meselelerin konuşulması, söz konusu şahısların soruşturma karşısında durmaları, sorumluluğa çekilmeleri ve kamuoyuna bilgi verilmesi sağlanacaktır".
Milli Meclis Savunma, Güvenlik ve Yolsuzlukla Mücadele Komitesi üyesi Aydın Mirzəzadə bu habere şaşırmadığını kaydetti:
"Ne yazık ki, Abbas Abbasov görevden alındığında Sayın Cumhurbaşkanı ona yüksek bir ödül takdim etti, saygıyla uğurladı, buna rağmen, bir kısım eski memurlara özgü olan özellik bunda da kendini gösterdi. Belirli insanlar var ki, onlara itimat gösterilir ve görevde olduklarında devlet bağımsızlığımıza, Cumhurbaşkanına sadakate yemin ederler, herkesi buna çağırırlar. Ama görevden azledildikten sonra 180 derece dönerler. Vaktiyle hizmet ettikleri iktidara karşı koyu muhalefette olurlar. Ne yazık ki, Abbas Abbasov da bunlardan biri oldu. Komşu ülkelere giderek, Azerbaycan'a karşı muhalif bir tavır sergiledi. Bir ara iktidar değişikliğine teşebbüs eden, yurt dışında saklanan bir grup şahsın arasında onun da adı geçti. Ben bu habere şaşırmadım".

A.Mirzəzadə, Abbas Abbasov'un bir kez bile Azerbaycan topraklarının işgalden kurtarılması için sesini çıkarmadığını belirtti:
"Abbas Abbasov yüksek bir görevde çalışmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı ile neredeyse her gün temas halindeydi. O her halükarda Azerbaycan için çalışmalıydı, yurt dışından belirli çevrelerin siparişlerini yerine getirmek için değil. Bir kez bile Azerbaycan'a geldiğini, Rusya'da Azerbaycan'ın bağımsızlığı, topraklarımızın işgalden kurtarılması için sesini yükselttiğini duymadık. Sayın Cumhurbaşkanının faaliyetleriyle ilgili bu adam olumlu bir fikir belirtmedi. DGH ciddi bir kurumdur. DGH tarafından böyle bir suçlama ileri sürüldüyse, demek ki, buna ciddi esaslar oluşmuştur. Kanaatimce, Ramiz Mehdiyevler, Abbas Abbasovlar bir olumsuz tecrübe olarak toplumun dikkatinde olmalıdır ki, hizmet ettiğin devlete karşı hainlik etme, sana gösterilen itimada aykırı davranma ve bil ki, yurt dışından verilen siparişler Azerbaycan'ın bağımsızlığına zarar verir. Her şey hukuki zeminde çözülür. Azerbaycan ile Rusya arasında iade hakkında bir anlaşma var. Buna uygun olarak da Rusya'ya müracaat edilecektir. Ancak Rusya tarafından müracaata nasıl cevap verileceğini bilmiyoruz. Ümit etmek istiyoruz ki, Azerbaycan'ın müracaatlarına Rusya anlayışla cevap verecektir".

Milletvekili Elşad Musayev, Abbas Abbasov'un Rusya'ya eğilimli olduğunun önceden bilinen bir gerçek olduğunu kaydetti:
"Rusya'nın ajan şebekesi bugünün işi değildir. Rusya kendi etkisi altında olmuş ülkelerin hepsinde ajan şebekesi kurmuştur. Ayrı ayrı görevlerde de kendi adamlarını yerleştirmiştir. Rusya şu anda ister bizim ülkemizde ve ya diğer başka ülkelerde bu siyasetinden vazgeçmemiştir. Abbas Abbasov ile ilgili benim elimde somut bir fakt yoktur. Onun Rusya'ya yakın olduğu ise biliniyordu. Şimdi soruşturma devam ediyor. Ramiz Mehdiyev ile ilgili ceza davası devam ettikçe, süreçlerde daha da aydınlanma olacaktır".
Milli Meclis hukukçu milletvekili Arzuxan Əlizadə de, Abbas Abbasov'un Ramiz Mehdiyev ile ilişkilerinin olmasının sır olmadığını vurguladı:
"Mehdiyev ile ilgili ceza davası çerçevesinde Abbas Abbasov da aranmaya başlandı. Abbas Abbasov'un, aslında, Ramiz Mehdiyev ile ilişkilerinin olması sır değildi. 2012 yılında "Milyarderler İttifakı"nın kurulmasında da özel hizmetleri, rolü olmuştur. O zaman kurumun kurucularından biri olarak kayıt altına alınmıştı. Kurum cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday ile çıkış yapmak, cumhurbaşkanlığı seçimine etki etmek amacı taşımış ve Rusya'dan finanse edilmiş ve yönlendirilmiştir. Abbas Abbasov bu kurumun temel figürlerinden biriydi. O, YAP'ta yüksek seviyede temsil edilmiş, Başbakanın birinci yardımcısı olmuştur. 2006 yılında görevinden azledildikten sonra Rusya'ya taşınmıştır. Rusya'nın himayesinde olan adamlardan biridir".

A.Əlizadə, Rusya'nın Abbas Abbasov'u teslim etmeye borçlu olduğunu vurguladı:
"Muhtemelen, hukuk-emniyet organları onun Azerbaycan'a iadesi ile ilgili bir mesele gündeme getirecektir. Azerbaycan ile Rusya arasında hukuki yardım hakkında anlaşmalar var. Bu anlaşmalara uygun olarak da Rusya onu Azerbaycan'a teslim etmeye borçludur. Şimdi Rusya onu verecek mi, vermeyecek mi, bu başka bir konudur. Ancak her halükarda hukuk-emniyet organları tarafından müracaat olacaksa, onu iade edeceklerdir. Ramiz Mehdiyev'e karşı ileri sürülen suçlamalar ciddi meselelerdir. Hatta bu suçlara göre ömür boyu hapis de verilebilir. Onun etrafında olan şahısların da sorumluluk dereceleri belirlenecektir. Kimin nereye kadar faaliyet gösterdiği belirlenecek ve buna uygun ilgili maddeler uyarınca hüküm okunacaktır".