8 Ağustos tarihli Washington görüşmesinde Azerbaycan-Ermenistan barış anlaşmasının metni paraflanmıştır. Paraflanan barış belgesinde karşılıklı güven inşası meselesi özellikle belirtilmiştir. Halihazırda Azerbaycan ve Ermenistan Başbakan yardımcılarının karşılıklı ziyaretleri olmuştur.
Karşılıklı güven inşası alanında siyasi partilerin de rolü her zaman özel olarak değerlendirilmektedir.
Peki 8 Ağustos'tan sonra Ermenistan siyasi parti temsilcileri Azerbaycanlı meslektaşlarıyla herhangi bir iletişim kurmuşlar mıdır? Ya da böyle bir görüşme planlanmakta mıdır?
Modern.az sitesi bu sorularla Azerbaycan'daki bazı partilere başvurmuştur.
Büyük Kuruluş Partisi başkanı, Milli Meclis Kamu Birlikleri ve Dini Kurumlar Komitesi Başkanı Fazil Mustafa belirtmiştir ki, Washington görüşmesinden sonra Ermenistan'daki siyasi partilerle hiçbir iletişimleri olmamıştır:
“Washington görüşmesinden sonra böyle bir temas kurulmamıştır. Gelecekte durum nasıl olursa, devletimizin çıkarları neyi gerektirirse, ona yönelik belirli süreçlerde yer alabiliriz. Ancak fiilen, şu anda böyle bir durum mevcut değildir.”
Milli Cephe Partisi Genel Başkanı, milletvekili Razi Nurullayev de demiştir ki, 8 Ağustos tarihli Washington görüşmesinden sonra Ermenistan'daki herhangi bir partiyle temasta bulunmamışlardır:
"Böyle temaslar henüz planlanmamaktadır. Devlet tarafından herhangi bir girişim olursa ve bu, barış sürecine olumlu etki edecekse, o zaman karşılıklı güven temelinde bu girişim ileri sürülebilir".
Azerbaycan Milli İstiklal Partisi Genel Başkanı, milletvekili Arzuxan Alizade'nin sözlerine göre, bugün Ermenistan'da yalnızca Başbakan Nikol Paşinyan'ın liderliğini yaptığı "Sivil Sözleşme" Partisi nispeten yapıcı bir tutum sergilemektedir:
"O da Azerbaycan'ın yarattığı gerçeklikleri kabul ederek bizimle yapıcı ilişkilerin kurulmasında ilgilidir. Bu doğrultuda adımlar atmaya hazır olduklarını söylüyorlar. Paşinyan yönetiminin ayrı ayrı temsilcilerinin açıklamaları bunu söylemeye zemin hazırlamaktadır. Halklarımız arasında ilişkilerin iyileşmesi için yeterince ciddi adımlar atılmalıdır. Bu girişim özellikle karşı taraftan gelmelidir. Ermenistan siyasi partilerinin neredeyse tamamı revanşist duygularla yaşadıklarını açıkça belli etmekte, bunu gizlememektedirler.
Ne yazık ki, Ermeni toplumunda hala Azerbaycan'a karşı saldırganlık mevcuttur. Devletlerarası ilişkilerin zaman zaman halklararası ilişkilerde de tezahür edeceği düşüncesindeyim. Bunun için zamana, Ermenistan tarafından gerçek adımların atılmasına ihtiyaç vardır. Azerbaycan'ın ileri sürdüğü şartlar Ermenistan tarafından kabul edilmiştir. Ancak Ermenistan anayasasından Azerbaycan'a ve Türkiye'ye karşı toprak iddiaları çıkarılmalıdır. Aynı zamanda, Azerbaycan'ın 4 köyü Ermenistan'ın işgali altındadır. Birçok husus vardır ki, onları kısa bir zaman diliminde unutmak mümkün değildir. Son 1 asır içinde başımıza gelen faciaları kısa bir zaman diliminde unutamayız. Unutkan olduğumuz için başımıza defalarca musibetler geldi. Tabii ki, devletlerarası ilişkilerin normalleşmesinde, bölgede barış ve istikrarın sağlanmasında AMİP olarak ilgili olduğumuzu ifade ediyorum. Ermeni toplumu Azerbaycan'a, Türk dünyasına karşı saldırganlığından geri çekilmelidir. Sözde değil, eylemde karşılıklı güven ortamının oluşmasına neden olacak adımlar atılmalıdır. Barış anlaşmasının imzalanması için Ermenistan'ın üstlendiği yükümlülükler yerine getirilmelidir. Bundan sonra güven ortamının oluşmasıyla ilgili fikirler söylemek mümkündür".
AMİP Genel Başkanı belirtmiştir ki, Ermenistan siyasi partilerinin Azerbaycan'da faaliyet gösteren partilerle gelecekte belirli platformlarda, herhangi bir biçimde faaliyet göstermesi, işbirliği yapması, toplumda güven ortamının oluşması için ortak adımlar atması mümkündür:
"AMİP olarak 2008 yılında Avrupa Parlamentosu'nun en büyük fraksiyonu olan Avrupa Halk Partisi ile işbirliği içindeyiz. Bu platforma çerçevesinde düzenlenen etkinliklerde Ermenistan'dan üç parti temsil edilmektedir. Onlardan biri eski Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın Cumhuriyet Partisi'dir. Sarkisyan'ın da Azerbaycan'a ve halkımıza karşı tutumu bellidir. Hocalı soykırımında eli masum insanların kanına bulaşmış bir kişinin liderliğini yaptığı partide Azerbaycanlılara, Türk dünyasına karşı tutum açıktır. Biz bunu defalarca, onların konuşmalarında, açıklamalarında görmüşüzdür. O
Bir kez daha söylüyorum, barış ve istikrarın taraftarıyız. Bu bağlamda işbirliğine de hazırız ve açığız. Ancak hiçbir durumda geçmişi unutmamak gerekir. Geçmişte yaşananları akılda tutarak süreçlere yön vermek lazımdır. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum ki, durumun kötüleşmesine sebep Ermenistan tarafı olmuştur. Bugün Paşinyan ve yönetimi tarafından belirli itiraflar yapılmaktadır. Ermenistan toplumu tarafından da bu itiraflar yapılmalıdır".
Ana Vatan Partisi Genel Başkanı Fezail Ağamalı Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinde ve barış anlaşmasının paraflanmasında Washington görüşmesinin önemli rol oynadığını söylemiştir:
"Aslında bu görüş, iki devlet arasında uzun yıllardan beri süregelen düşmanlık ve karşılıklı güvensizlik ortamının ortadan kaldırılmasında yeni bir aşamanın temelini atmıştır. Bu açıdan artık temaslar devlet başkanları seviyesinden çıkarak, iktidarın diğer kolları arasında da kendini ifade etmeye başlamıştır. Başbakan yardımcılarının görüşmeleri, aynı zamanda, Ermenistan Devlet Güvenlik Hizmeti başkanının Azerbaycan'da düzenlenen uluslararası konferansa katılımı söylediklerimize kanıt olabilir. Muhtemelen süreç devam edecektir. Bir sonraki aşamada biz sivil toplum kuruluşlarının da, basının da karşılıklı ziyaretlerine şahit olacağız. Bu, tabii ki, iki devlet ve halk arasında güvenin ve inancın gelişmesine katkı sağlayacaktır”.
Parti başkanı Azerbaycan ve Ermenistan siyasi partilerinin temaslar kurmasının bir perspektifini görmemektedir:
"Çünkü Paşinyan'ın liderliğini yaptığı iktidar partisi dışındaki siyasi kuruluşlar revanşizm ve milliyetçilik duygularını taşımakta ve Azerbaycan'ın başarılarını kabul etmemekte, ya da anlamamaktadırlar. Bu tür partilerle bizim ilişkilerimizin oluşmasının herhangi bir perspektifi yoktur. Paşinyan'ın liderliğini yaptığı partinin gelecekte iktidar olarak Yeni Azerbaycan Partisi ile ilişkileri oluşabilir. Şahsen başka partilerin adından bir şey söyleyemem. Ancak bizim partimiz şimdiki durumda Ermenistan siyasi partileriyle işbirliği yapmayı düşünmemektedir. Gelecekte yeni partiler oluşabilir. Daha yapıcı, Azerbaycan'a düşmanlık beslemeyen, iyi komşuluk şartlarında yaşamayı esas alan, anlamsız iddiaları bir kenara bırakan bir parti oluşursa, o zaman işbirliği yapabiliriz”.
Azad Vatan Partisi Genel Başkanı Akif Nağı anketimize şöyle cevap vermiştir:
"Vaktiyle topraklarımız işgal altında olduğunda Azerbaycan ve Ermenistan ilişkilerinin tamamen aleyhindeydik. O dönemde bizim bazı partilerimiz Ermenistan siyasi partileriyle çeşitli yerlerde görüşüyor, etkinliklerde birlikte yer alıyorlardı. Avrupa kurumlarının girişimi, finansmanıyla düzenlenen görüşmeler, toplumlararası, partilerarası diyalog olarak sunuluyordu. Her zaman onu eleştirmiştik. Şimdi tabii ki, durum değişmiş, topraklarımız işgalden kurtarılmış, Ermenistan mağlup durumdadır. İlişkiler hem resmi, hem de gayriresmi toplumlar seviyesinde yeniden kurulmaktadır. Uzmanlarımız Erivan'da düzenlenen etkinliklere katılmaktadır. Ancak benim görüşüm şudur ki, bu meselelere ihtiyatla yaklaşmak lazımdır. Ermeniler daima Azerbaycan'a karşı saldırıya, hücuma hazırdırlar. Onlar Azerbaycan'ın galip olduğu şimdiki zamanda kendilerini güya bizimle ilişkilerde ilgili taraf gibi göstermektedirler. XX. yüzyılda bize karşı en az iki kez soykırım eylemi gerçekleştirmişlerdir. Bunların hepsini biz affetmişizdir. 70 yıl - 1920-1990 yılları arasında Ermenilerle iyi ilişkiler kuruldu, onlara her türlü imkan sağlandı. Sonradan yine Azerbaycan'a ihanet ettiler. Bu yüzden bu ilişkilere ihtiyatla yaklaşılmasının taraftarıyım. Onlarla sıcak ilişkilerin taraftarı değilim. Ermenistan siyasi partileriyle görüşme niyetimiz yoktur. Kimileri görüşmek istiyorsa, onlara tavsiye ederiz ki, aşırı derecede ihtiyatlı davransınlar. Ermenileri çok yakına bırakmamak gerekir. Hankendi'deki son terör girişimi buna açık bir örnektir. Halbuki o kişi Azerbaycan'ı sevdiğini söylüyordu".
Adalet Partisi Genel Başkanı Mütellim Rahimlı demiştir ki, Azerbaycan ile Ermenistan arasında güvenin oluşması ve barışın sağlanması için amaca yönelik çalışmalar yapılmalıdır:
"Öncelikle resmi düzeyde karşılıklı ilişkilerin kurulması önemlidir. Bununla ilgili ilk adımlar atılmakta, devlet yetkilileri seviyesinde diyalog mevcuttur. Artık Bakü'ye ve Erivan'a resmi ziyaretler de gözlemlenmektedir. Sonuç elde edilmesi için bunun geliştirilmesi gerekmektedir".
Mülakatçımız vurgulamıştır ki, iki ülkenin siyasi partileri arasında ilişkilerin kurulması talep edilse de, henüz erkendir:
"Bunun için ön koşullar yerine getirilmemiştir. Halihazırda iki ülkenin siyasi partileri arasında çevrimiçi olarak da hiçbir diyalog yoktur. Düşünüyorum ki, ilk adımları hem Azerbaycan'da, hem de Ermenistan'da iktidarda olan partiler atmalıdırlar. Bundan sonra iktidara yakın ve muhalif partiler arasında ilişkilerin kurulmasından bahsetmek mümkündür".
AĞ Partiya Genel Başkanı Tural Abbaslı ise genel olarak iki ülke arasında barış süreçlerine şüpheyle yaklaştığını söylemiştir:
"Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanması beklenen barış anlaşması ülkemizin çıkarlarına uygun değildir. Bize lazım değildir. Başlıca sebeplerinden biri şudur ki, Ermenistan her zaman kendi imzasına saygısız tutumuyla öne çıkmıştır. Her zaman barışı, ateşkes anlaşmalarını o bozmuştur. 10 Kasım 2020 tarihli beyannameye uygun olarak ayrılıkçı güçlerin topraklarımızdan çıkarılmasını, Azerbaycanlıların oraya dönüşünü sağlamadılar. Mayın haritalarını ve silahları teslim etmediler. Aksine orada yeniden "artsakh" kurmaya başladılar. Ve Azerbaycan 2023 yılının Eylül ayında antiterör operasyonu gerçekleştirdi, 200'e yakın şehit verdik. Ermeniler kendi imzalarına saygı gösterip sözlerine riayet etselerdi, 200 şehit vermezdik. O açıdan bu meseleye her zaman şüpheyle yaklaşmışımdır. Güven ortamı oluşturma süreçlerinde AĞ Partiya olarak yer almadık, almayacağız da. Buna inanmıyoruz, inanmayacağız. Savaştan sonra Azerbaycan kayıtlı Ermenilere topraklarımızda kalmayı teklif ettiğinde, 3-5 kişi buna razı oldu. Bu kişilerden biri yakın zamanda elinde el bombasıyla Azerbaycan polisine saldırdı. Yani terörcülük bunların tabiatında vardır. Böyle bir devletin siyasi gücüyle herhangi bir işbirliği yapmanın anlamı yoktur".
Müsavat Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gülağa Aslanlı ise sorumuzu şöyle cevaplamıştır:
"Bu soruya partimizin bir sonraki Meclisinden sonra dönersek, iyi olur. Büyük ihtimalle Meclis'te bu mesele de müzakere edilecektir".