Gabala'da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı'nın 12. Zirve Toplantısı, Türk dünyasının siyasi, ekonomik ve kültürel geleceğini belirleyen tarihi bir olay olarak kabul edilmektedir.
Azerbaycan bu defa hem ev sahibi, hem de Türk birliğinin ideolojik merkezi olarak ön plandaydı. Türk devletleri Gabala'da toplanarak tek bir mesaj verdiler. Mesajın temel mahiyeti şuydu ki, Türk dünyası artık gerçek bir güç merkezidir.
Doğal olarak, bu gerçeklik herkesi sevindirmiyor. Örneğin Rusya, İran dahilindeki çeşitli medya organları zirve hakkında sahte haberler hazırlamışlardır. Onların endişelerinin sebebi herkesçe malumdur, tarihsel olarak her iki ülkenin de Türk birliğine karşı olduğu inkâr edilemez bir gerçektir. Ancak bu defa Türk birliğine burun kıvıranlar bu iki ülkeyle sınırlı kalmadı.
Türkiye ve Türk birliğine karşı konumda olan Kuzey Kıbrıs'ın bazı medya organları, planlı bir şekilde Gabala görüşüne gölge düşürmeye çalışmaktadır. Bu girişimler, birkaç gazete ve onlara bağlı medya yapıları aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Bunlardan biri de “Yeni Düzen” adlı yayındır.
“Yeni Düzen” uzun yıllardır Kuzey Kıbrıs'ta faaliyet gösteren, ancak Türkiye'nin politikalarına karşı retoriğiyle tanınan bir medya kuruluşudur. Bu gazetenin yazı üslubu ve ideolojik çizgisi açıkça Cumhuriyetçi Türk Partisi'ne yakın çevrelerden kaynaklanmaktadır. Yayın, düzenli olarak Türkiye'nin Kıbrıs'taki varlığını “işgal” olarak adlandırmakta, Türk Devletleri Teşkilatı'nı etkisiz bir format gibi göstermeye çalışmakta ve Azerbaycan'ın her başarısını tahrif etmektedir.
Gazetenin editoryal çizgisi yıllardır Yunan lobilerinin etkisini taşımakta, onların “iki toplumlu Kıbrıs” modelini savunmakta ve Kuzey Kıbrıs'ın bağımsızlığını sarsmaya hizmet etmektedir.
Son dönemlerde bu gazetede İran odaklı görüşler de artmıştır. Yazılarda Türk birliği “emperyalist proje” olarak sunulmakta, İran'ın “İslam dayanışması” adı altında oluşturmak istediği etki alanına haklılık kazandırılmaktadır.
Serhat İncirli adlı yazar tarafından yayımlanan son makalede ise yeniden Türk birliğine gölge düşürmeye çalışılmıştır. Aslında bu iddialar, Gabala'da oluşan yeni gerçekliğe, Türk dünyasının enerji, ulaşım ve güvenlik alanlarında bağımsız bir merkeze dönüşmesine karşı yürütülen bir bilgi savaşıdır. Çünkü Gabala Zirvesi gösterdi ki, Türk devletleri artık bölgenin kurallarını belirleyen bir merkezdir.
“Yeni Düzen”in Gabala Zirvesi'ne karşı provokatif yazısı işte bu korkunun bir sonucudur. Azerbaycan ve Türkiye'nin ortak liderliği, Türk birliğinin siyasi ağırlık kazanması ve enerji rotalarında yeni bir düzen oluşturması hem Yunanistan, hem İran, hem de onlara yakın medyada ciddi endişe yaratmıştır. Bu yayınlar şimdi kendi bağımsızlığını yitirmiş, dış çevrelerin siparişini yerine getiren bilgi araçlarına dönüşmüşlerdir.
Türk dünyası artık bölünmeyecek kadar yakınlaşmıştır. Hiçbir lobi, hiçbir provokatif medya bu süreci durduramayacaktır. Gabala görüşü bir kez daha kanıtladı ki, Türk birliği duygusal bir fikir değil, bir gerçekliktir. Bu gerçekliğin karşısında “Yeni Düzen” gibi gazetelerin yalan ve nefret dolu yazıları sadece zayıfların sesi olarak tarihte kalacaktır.
Türk birliğinden korkanlar çoktur. Ancak artık Gabala'dan başlayan yol geri dönülemezdir!
Elnur EMİROV
