Ukrayna'nın başkenti Kiev'de bulunan Azerbaycan Büyükelçiliği bir kez daha Rusya saldırısının hedefi haline geldi.
14 Kasım gecesi şehre düzenlenen saldırı sırasında “İskender” tipi füzelerden biri büyükelçilik arazisine düştü.
Patlama, diplomatik temsilciliğin çitini yıktı, idari bina, konsolosluk bölümü ve hizmet araçları ciddi hasar gördü. Neyse ki olay can kaybıyla sonuçlanmadı.
Ancak bu, Rusya'nın Azerbaycan'ın diplomatik temsilciliğini ve tesisini vurduğu ilk olay değil.
2022 yılının Mart ayında Azerbaycan'ın Harkov'daki konsolosluk binası hava saldırısı sırasında yıkıma uğradı. Aynı zamanda, konsolosluk çalışanına ait bir otomobil kullanılamaz hale geldi.

Resmi açıklamaya göre, Azerbaycan, Ukrayna'daki diplomatik temsilciliklerimizin bulunduğu binaların koordinatlarını henüz 2022 yılının Nisan ayında Rus tarafına iletmişti. Ancak Azerbaycan'ın diplomatik temsilciliklerinin hedef alınması durmadı.
Geçen yılın Ocak ayında Rusya tarafından atılan “Kinjal” füzesi, büyükelçiliğin sadece 35 adım ötesinde 3 metrelik bir krater oluşturdu. Patlamamış mühimmatın bulunması, diplomatik heyetin hayatını son anda kurtardı.
Bu yılın Ağustos ayında ise Kiev'de büyükelçilikten 50 metre uzaklığa indirilen hava saldırısı sonucunda büyükelçinin rezidansı, idari bina ve konsolosluk bölümü hasar gördü.
8 ve 18 Ağustos tarihlerinde ise Odessa'da SOCAR'ın petrol üssü iki kez dron saldırısına uğradı, çalışanlar yaralandı.
Bu ardışıklık, Azerbaycan'ın diplomatik ve ekonomik hedeflerine yönelik saldırıların sistemli bir nitelik taşıyıp taşımadığı sorusunu gündeme getiriyor.

Rusya Savunma Bakanlığı, Azerbaycan'ın sunduğu koordinatların dikkate alınacağına dair teyit verse de, saldırılar durmadı. Büyükelçilik ve konsolosluk binalarının yakınına düşen darbelerin artması, artık sırf teknik bir hata veya “savaşın tesadüfi bir sonucu” versiyonunu zayıflatmaktadır. Savaş bölgelerinde diplomatik tesislerin koordinatlarının sunulması tam da riskleri önlemek içindir ve bu koordinatlara uyulmaması uluslararası hukuki yükümlülüklerin ihlali olarak değerlendirilmektedir.
Ardışık füze ve dron saldırılarının zamanlaması, Azerbaycan'ın diplomatik ve ekonomik tesislerinin vurulmasının artık tesadüfi olaylar olarak değerlendirilemeyeceğini göstermektedir.
Bir yıla yakın süren gerginliğin ardından Bakü–Moskova hattında nispi bir yumuşama gözlemleniyordu. Ancak diplomatik misyonun hedef alınması, ilişkilerin tam olarak hangi yöne gittiği konusunda bir belirsizlik yaratmaktadır. Bu tür saldırılar ne siyasi mantığa ne de ikili ilişkilerde oluşan son hassas dengelere uymaktadır.
Rus tarafının “koordinatlar dikkate alınacak” vaadinden sonra bile bu tür saldırıların devam etmesi Bakü'nün endişesini artırmakta ve oluşan durum tarafların karşılıklı güven ortamına ciddi zarar vermektedir. Bakü, Moskova'dan açık kalan sorulara cevap bekliyor...
Elnur Amirov