Modern.az

CHP'nin “küçük kardeş”inin Azerbaycan “sevgisi”

CHP'nin “küçük kardeş”inin Azerbaycan “sevgisi”

Analitik

18 Kasım 2025, 16:34

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti medyasında, özellikle de Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) resmi organı olarak bilinen Yeni Düzen Medya Kurumu'nda Azerbaycan ile ilgili yayımlanan makale siyasi çevrelerde ciddi yankı uyandırdı. 

Yazının güya “Reuters” ajansına atıfta bulunduğu iddia edilse de, sunulan bilgilerin kaynağının güvenilirliği soru işaretidir. Diğer yandan, Azerbaycan'a karşı taraflılığıyla tanınan “Reuters”in Azerbaycan ile ilgili materyali Kıbrıs medyasında nasıl yer alabilir? Bu nedenle bu materyal, Azerbaycan ile Kuzey Kıbrıs ilişkileri zemininde kasıtlı bir bilgi operasyonu olarak değerlendirilmektedir.

Meselenin daha derin analizi gösteriyor ki, yayımlanan yazı Kıbrıs'ın siyasi haritasında ideolojik ve jeopolitik çatışmaların yeni bir aşamasının parçası da olabilir.

Yeni Düzen gazetesi ve sitesi uzun yıllardır Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin resmi medya kürsüsüne yakın bir organ olarak tanınmaktadır. CTP ise Kıbrıs Türkleri arasında “federasyon yanlısı”, sol merkezci konumuyla öne çıkmaktadır. CTP paralel olarak CHP'nin küçük kardeşi gibi kabul edilmektedir. Hiç olmazsa CHP küçük kardeşini ikna edebilirdi. Görünüşe göre, büyük kardeş konumunu küçük kardeşi aracılığıyla yaymaktadır. Azerbaycan ile ilişkilerin soğuması Kıbrıs'ta kimlere yarar sorusunun cevabı da CTP'nin konumudur. Aslında bu konum Türkiye düşmanlığıdır. 

CTP'nin siyasi hattının temel özellikleri federasyon modelinin desteklenmesi, “Kıbrıslılık kimliğinin” vurgulanması,  Türkiye'nin bölgedeki politikasına ihtiyatlı yaklaşım ve CHP ile yakın ideolojik ilişkiler doğrultusunda geliştirilmektedir.

Bu özellikler Yeni Düzen'in redaksiyon politikasında da kendini göstermektedir. Araştırmalar gösteriyor ki, bu medya kurumu zaman zaman Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye ve Türk dünyası ile yakınlaşmasını istenmeyen bir süreç olarak sunmuştur. 

CTP daha önce iktidarda olduğu dönemlerde partinin tanınmış simaları Kutlay Erk ve eşi Emine Çolak farklı zamanlarda içişleri bakanı görevlerinde bulunmuşlardır. Çok geniş tartışılan konulardan biri de onların vaktiyle Hankendi'ye gitmek ve KKTC'deki yönetim modelini sunmak istekleriyle ilgilidir. Bu mesele Azerbaycan tarafından yerinde bastırılmıştı. Bu gerçekten sonra bir şey söylemek, göstermek, açıklamak fazladır. Görünüşe göre bu kuvvetler ihanetlerinin ifşa edilmesi gerçeğini hala unutamamışlardır.

Son yıllarda Azerbaycan ile Kuzey Kıbrıs arasında ilişkiler gözle görülür derecede güçlenmiştir.

Temel yönelimler Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in KKTC'nin TDT'de tam üyelik girişimini açıkça desteklemesi, Azerbaycan yetkililerinin KKTC'ye karşı uluslararası tecridin yumuşatılmasına dair mesajları ve KKTC yönetiminin Azerbaycan ile ilişkilerin “stratejik önem taşıdığı” yönündeki açıklamalarıdır.

Bütün bunlar Kıbrıs Türkleri arasında olumlu yankı uyandırmıştır. KKTC toplumunun büyük çoğunluğu Azerbaycan'ı çok önemli, Türkiye'den sonra en birinci destekçi olarak görmektedir.

İşte böyle bir ortamda Azerbaycan aleyhine yayılan bilgi tesadüfi görünmemektedir.

Yayımlanan bilgiler gösteriyor ki, bu medya kurumu Kıbrıs'ın yeni yönetimine en yakın medya kurumları arasında değerlendirilmektedir. Bu yönetim çevreleri federasyon yanlısı, sol eğilimli bir siyasi hatta sahiptir ve geleneksel olarak Türkiye'nin bölgedeki etkisinden çekinmektedirler.

Araştırmanın sonuçları gösteriyor ki, bu çevreler Azerbaycan-KKTC yakınlaşmasını zayıflatmayı, Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde entegrasyonu yavaşlatmayı, Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs üzerindeki siyasi etkisini azaltmayı kendi uzun vadeli ideolojik hedefleri arasına dahil etmiştir. Yeni düzende yayımlanan yazıyı “iç siyasi ideolojinin bölgesel bağlama transferi” olarak değerlendirmektedirler.

Makalede “Reuters”e atıfta bulunulduğu belirtilse de, yayımlanan bilginin olgusal uygunluğu açık değildir. Bu, ciddi bir bilgi manipülasyonuna işaret etmektedir.

Bu tür durumlarda iki amaç olabilir; ya bilgiyi uluslararası güvenilir bir kaynağın adıyla meşrulaştırmak ya da yerel kamuoyunda Azerbaycan'a karşı bir şüphe ortamı yaratmak.

Bu ise medya etiğinin sert bir ihlali olmakla birlikte, siyasi amaçlı “dezenformasyon operasyonu” olarak da değerlendirilmektedir.

Azerbaycan-KKTC ilişkileri yükselen bir seyir izlemektedir. TDT çerçevesinde KKTC'nin statüsünün yükseltilmesi gündemdedir. Azerbaycan ve KKTC arasında karşılıklı resmi ziyaretler yoğunlaşmıştır. Türk dünyası dahilinde jeopolitik işbirliği derinleşmektedir. Azerbaycan'ın Güney Kafkasya'daki konumu güçlenmiştir.

Bu fonda Azerbaycan aleyhine bilgi saldırısının ortaya çıkması, uzmanların görüşüne göre, ilişkilerin yükselişine karşı bir tepki niteliği taşımaktadır.

Analizler diyor ki, Azerbaycan ile KKTC arasında ilişkilerin iyileşmesine Kıbrıs'ta insanların çoğunluğu olumlu yaklaşmaktadır.

Yeni Düzen ise Kıbrıs Türklerinin genel iradesini yansıtmamaktadır. Yayımlanan materyal daha çok belirli siyasi grupların ideolojik konumlarının bir sonucudur.

Yayımlanan materyal, kaynak seçimi, siyasi bağlam ve zamanlama faktörleri onun kasıtlı bir bilgi kampanyası olduğunu göstermektedir. Azerbaycan-KKTC ilişkilerinin son dönemdeki yükselişi bazı siyasi çevrelerde rahatsızlık yaratmakta ve bu da medyada manipülatif yazılar şeklinde kendini göstermektedir.

Ve nihayet, bu yazı Kıbrıs Türklerinin genel konumunu yansıtmamaktadır. Böyle durumlar Azerbaycan-KKTC ilişkilerine ciddi etki etme gücünde değildir. Aksine, siyasi motivli bilgilerin ifşası işbirliğinin daha şeffaf ve sağlam temeller üzerinde kurulmasına hizmet etmektedir.

Sevinc MƏHƏRRƏMOVA

Whatsapp
Bizə yazın!
Keçid et
DTX-dən ƏMƏLİYYAT - Daha bir vəzifəli şəxs saxlanıldı