ABD'de tanınmış sağcı aktivist, "Turning Point USA" örgütünün lideri Charlie Kirk'ün cinayeti uluslararası medyada geniş yankı uyandırdı.
Başkan Donald Trump onun ölümünü doğruladı ve Kirk'ün “hakikat ve özgürlük uğruna şehit” olduğunu belirtti. Trump, şunu bildirdi ki, bu cinayette parmağı olan herkes, hatta katile finansal destek sağlayan örgütler de sorumluluğa çekilecek. ABD'de tüm devlet bayrakları hafta sonuna kadar yarıya indirildi.
Modern.az bildiriyor ki, 10 Eylül'de Utah eyaletindeki üniversitede bir münazara sırasında kimliği belirsiz bir kişi Kirk'e ateş açtı, kurşun onun boğaz bölgesine isabet etti. Olay anı cep telefonu kameralarıyla kaydedildi. Polis başlangıçta gözaltına alınan yaşlı bir kişiyi şüpheli olarak gösterse de, daha sonra onun ateş eden kişi olmadığını açıkladı.
31 yaşındaki Charlie Kirk evliydi ve iki küçük çocuğu vardı. Trump onu “Amerika gençliğinin sesini duyan lider” olarak adlandırdı ve saldırıyı sadece Kirk'e karşı değil, bir bütün olarak ABD'ye karşı gerçekleştirilmiş bir terör eylemi olarak değerlendirdi.
"Reuters" yazıyor ki, Kirk'ün ölümü, ABD'deki derin siyasi çatışmaları bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Temsilciler Meclisi'nde onun anısına planlanan bir dakikalık saygı duruşu siyasi suçlamalarla eşlik eden bir tartışmaya dönüştü. Bir dizi kongre üyesi, diğer cinayetlerin neden bu kadar dikkat çekmediğini sordu ve olayın “siyasete alet edildiğini” belirttiler.
"The Washington Post" ise bu saldırıyı ABD'de son aylarda artan şiddet olaylarının devamı olarak sunuyor, Colorado'da İsrail yanlısı yürüyüşe saldırı, İsrail büyükelçiliği çalışanlarının cinayeti ve Trump'a yönelik suikast girişimleriyle karşılaştırma yapıyor.
"The Wall Street Journal" Kirk'e yönelik saldırının siyasi motivli olabileceğini vurguladı, bu tür olayların devam edeceğinden endişe duyduğunu ifade etti. CNN ise ABD toplumunda zaten mevcut olan gerilimin derinleşeceğini, çatışmaların daha da keskinleşebileceğini belirtiyor.