Avrupa'da son aylarda gözlemlenen Rusya menşeli “hibrit savaş” olayları, kıta ülkeleri arasında ciddi endişeye neden olmuştur.
Dronların hava sahasını ihlal etmesi, navigasyon sistemlerine müdahaleler, siber saldırılar ve enerji altyapısına yönelik sabotajlar, bölgenin güvenlik sistemindeki boşlukları bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Kış mevsiminin yaklaşmasıyla bu olaylar özellikle enerji güvenliği açısından ciddi risk oluşturmaktadır. Modern.az haber verir ki, bu konuda "Reuters" yazmıştır.
Son haftalarda Danimarka ve Norveç'te havaalanlarının faaliyetini bozan dron saldırıları, Estonya hava sahasına giren Rus savaş uçakları ve Kuzey Denizi'ndeki petrol yatakları üzerinde görünen insansız hava araçları, Avrupa'nın savunma sistemlerinin ne kadar kırılgan olduğunu göstermiştir.
Polonya ise Eylül ayında hava sahasına giren dronları vurmak zorunda kalmıştır. Genel olarak, İskandinavya ve Baltık ülkelerinde 30'dan fazla benzer olay kaydedilmiştir.
Uzmanlar, bu tip “hibrit saldırıların”, yani askeri güçten açıkça kullanmadan, teknolojik ve bilgi araçlarıyla yapılan sabotaj girişimlerinin Rusya'nın Batı'ya karşı etki mekanizmalarının bir parçası olduğunu belirtmektedirler. Bu saldırılar NATO'nun doğrudan askeri tepkisini tetiklemez, ancak enerji ve iletişim ağlarının istikrarına ciddi darbe vurur.
Enerji altyapısı henüz doğrudan saldırılara maruz kalmamıştır, ancak risk büyüktür. Kıtanın binlerce kilometrelik gaz ve elektrik hatları, sualtı kabloları, LNG terminalları ve rüzgar parkları potansiyel hedef olarak kalmaktadır. Geçmişte buna benzer olaylar yaşanmıştır: 2024 yılının Noel'inde Rusya ile ilişkilendirilen bir tanker Finlandiya Körfezi'nde demirini sürükleyerek Finlandiya ile Estonya arasındaki Estlink-2 elektrik kablosunu koparmış, bir yıl önce ise “Balticconnector” gaz boru hattı zarar görmüştü.
Avrupa Birliği ve NATO bu riskler karşısında yeni savunma mekanizmaları üzerinde çalışmaktadır. “Baltic Sentry” adlı girişimle Baltık Denizi'nde deniz gözetimi güçlendirilmiş, ayrıca Avrupa Birliği'nin doğu sınırları boyunca “dron duvarı” projesinin hayata geçirilmesi planlanmaktadır. Buna rağmen, enerji ve iletişim altyapısının tam korunması henüz mümkün sayılmamaktadır.
Avrupa kışa azalan gaz rezervleriyle girmektedir, depoların doluluk seviyesi son üç yıla kıyasla daha düşüktür. Bu ise enerji tedarikinde olası kesintilerin fiyat artışı ve ısınma maliyetlerinin yükselmesiyle sonuçlanabileceğini göstermektedir.
Uzmanlar, Avrupa ülkelerinin önümüzdeki aylarda enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine, yenilenebilir enerjiye ve stratejik rezervlere daha fazla yatırım yapması gerektiğini düşünmektedirler. Aksi takdirde, Rusya'nın hibrit saldırıları sadece ekonomik değil, sosyal istikrarı da sarsabilir.
