Modern.az

Gence teröründe ebeveynlerini kaybeden Sevil Aliyeva: Hatırlamak çok zordur

Gence teröründe ebeveynlerini kaybeden Sevil Aliyeva: Hatırlamak çok zordur

Olay

11 Ekim 2025, 14:13

Bugün, Vatan Savaşı döneminde Azerbaycan'ın ikinci büyük şehri olan Gence'nin Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından bir kez daha roket saldırısına uğramasının üzerinden 5 yıl geçiyor. 2020 yılının sonbaharında meydana gelen bu saldırı sonucunda masum insanlar hayatını kaybetmiş, şehrin sivil sakinlerine ve altyapısına ciddi zarar verilmişti. 

Gence terörünün canlı şahitleri arasında Sevil ve Hüseyin de var. 

Modern.az sitesi, o kanlı anların şahidi olan Sevil Aliyeva ile röportaj yaptı. 

“O zamandan bu yana 5 yıl geçse de, o geceyi unutamıyorum. İnsanın hafızasına silinmez iz bırakan, tarifi olmayan, çok zor anlardı. Terörün hiç beklemediğim bir zamanda, gece yarısı meydana gelmesi her şeyi daha da ağırlaştırmıştı. O an hayatımda ilk defa gerçek çaresizliği yaşadım”.

Bu sözleri Gence terörü sırasında her iki ebeveynini kaybeden Sevil Aliyeva sitemize söyledi. 

Sevil Hanım, eşinin onu kurtardığı anlardan da bahsetti: 

“Tam zamanı hatırlamıyorum, ama çok geçmeden eşimin, Talış'ın sesini duydum. Herkesten önce o yetişmişti. Önce bana yardım etti, evden çıkarmaya çalıştı. Ama ben ebeveynlerimi orada bırakıp gidemeyeceğimi söyledim. Onların odasına geçtik, orada hayal bile edilemeyecek bir manzara hüküm sürüyordu - sesler birbirine karışmıştı. Her yerde feryat sesleri duyuluyordu. O sesler arasında babamın sesini de duydum… O artık son nefesini veriyordu. Üstü taş ve toprakla örtülü olsa da, sesi hala geliyordu. Talış durumu anlar anlamaz beni kucağına alıp zorla evden çıkardı”.

Röportaj yaptığımız kişi, eşinin fedakarlığından da bahsetti: 

“Talış ile aynı sınıfta okuduk, hem de komşu olduk. Hayat bizi her zaman bir arada tuttu. O, hiçbir zor anımda beni yalnız bırakmadı. Yaşımız az olsa da, o, her zaman bana destek olmaya çalıştı. Yıllar geçtikçe, benim en çok güvendiğim insan, en yakın arkadaşım, dert ortağım ve nihayet, kelimenin tam anlamıyla hayat arkadaşım oldu. Bu, benim için büyük bir mutluluktur”,- diye belirtti. 

Sevil Aliyeva, o günleri atlatmanın kolay olmadığını da vurguladı: 

“Allah hiçbir evlada böyle acılar yaşatmasın. O yıkıntılar, insanların feryadı, cansız bedenler gözümün önünden, kulağımdan silinmiyordu. Aylarca uyuyamıyordum, her defasında babamın son sesi kulağımda yankılanıyordu. Bunları konuşmak şimdi bile benim için çok zor”.

“Bir süre sonra anladım ki, yaşamalıyım”,- diye ekledi:

“Çünkü benim bana emanet bir erkek kardeşim vardı. Artık ona abla olmanın yanı sıra, hem de anne ve baba olmalıydım. Bu düşünceyle hayatın bir ucundan tutup ilerlemeye çalıştım”.

Sevil'in sözlerine göre, erkek kardeşi Hüseyin o gün evde değildi:

“Korktuğu için babaannemlerde, Şemkir'de kalıyordu. O zaman sekiz yaşındaydı. Şimdi benimle birlikte yaşıyor, sekizinci sınıfta okuyor. Hüseyin annesini çok seviyordu, onun kaybına uzun süre inanmadı. Aylarca bekliyordu ki, belki annesi gelecek, ya da hiç olmazsa, arayacak. Ama zamanla o da benim gibi güç buldu. Ben ondan, o ise benden destek aldı”.

Belirtmek gerekir ki, yakın zamanda Sevil Aliyeva anne olacak.

Instagram
Gündəmdən xəbəriniz olsun!
Keçid et
Putin Paşinyanla mübahisə etdi