Dün Şampiyonlar Ligi'nde Danimarka'nın "Kopenhag" kulübünü "2:0" skoruyla mağlup eden "Karabağ" Avrupa'da dikkatleri üzerine çekti. Kardeş Türkiye'de de takımımıza taraftar ilgisi arttı. İş o noktaya vardı ki, Türk taraftarlar Şampiyonlar Ligi maçlarını yayınlayan TRT televizyon kanalından "Karabağ"ın maçlarını göstermesini talep etmeye başladılar.
Türk futbolseverler "Karabağ"ın maçlarını şifreli kanallardan değil, TRT ekranlarından izlemeyi istiyorlar.
Türk gazeteci Necati Şatana Modern.az sitesine bildirdi ki, kardeş ülkede en güçlü futbol yorumcusu bile Azerbaycan şampiyonasında mücadele eden 3-4 kulübün adını sayamaz:
“Birkaç yıl öncesine kadar Türk taraftarları Azerbaycan ligi hakkında pek bilgili değillerdi. Bu bir gerçekliktir. Ancak "Karabağ" kulübünün performansı, kazandığı başarılar sonucunda, Türk kamuoyu da, medyası da sizin futbola biraz ilgi göstermeye başladı. Şöyle anlaşılıyor ki, "Karabağ" Azerbaycan ligi ile kıyaslandığında daha üst seviyede oynayan bir kulüptür. Azerbaycan ligini, açıkçası şimdi de izleyen yok. Türk taraftarları ve medyası tarafından sadece "Karabağ"ın Avrupa maçları izleniyor. Türkiye'de çok ciddi futbol taraftarlığı, fanatizmi mevcuttur. "Galatasaray", "Fenerbahçe", "Beşiktaş" ve "Trabzonspor" gibi kulüplerin taraftarı olan %80'lik bir kesim var. Dolayısıyla Türkiye'deki futbol anlayışı daha çok bu kulüpler üzerine kurulu olduğu için Azerbaycan ligi ile ilgilenenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Ancak "Karabağ"ın son zamanlardaki performansı, başarıları bu durumu değiştirdi. Şimdi Azerbaycan ligi denince "Karabağ" akla geliyor”.
N.Şatana “Karabağ”ın maçlarının TRT'de gösterilmemesinin üzüntü verici olduğunu vurguladı:
"“Tabi" adında şifreli bir kanal var, ücretli. Ben maçı bu kanaldan izledim. Biz maçı şifreli kanaldan izlemek istemezdik. Neden TRT maçı yayınlamıyor ve Türk halkı Azerbaycan futbolunu tanımıyor? Bu meseleyi gittiğimiz her yerde gördüğümüz yetkililere ileteceğiz. Benim ikinci takımım "Karabağ"dır. Bunu Azerbaycanlı dostlarım biliyor. Maçlarını izliyorum. Ama dediğimiz gibi, "Karabağ"ın maçlarının şifreli kanallarda verilmesinden dolayı bir boşluk var. Bunu dile getirip bazı yetkililerimize ulaştırmak gerekiyor. Mesele gündeme getirilmelidir”.
Türk meslektaşımız “Karabağ”ın “Kopenhag”la dünkü maçını şöyle yorumladı:
“"Karabağ"da taktik anlayışını çok iyi anlayan oyuncular var. Bu bakımdan Kurban hocayı çok beğeniyorum. Gerçekten de, istediğini futbolculara çok iyi aktarıyor. "Karabağ" hocanın onlara verdiği taktiği iyi kavrayıp onu sahada hayata geçiren kompakt bir takımdır. Takım oyunda kontrolü elden vermiyor. "Kopenhag" çok güçlü bir kulüptür. Özellikle de, İskandinav kulüpleri fiziksel güce dayalı mücadelesiyle ön plana çıkıyor. Açıkçası "Karabağ" fiziksel bakımdan da "Kopenhag"a karşı üstünlük kurdu.
"Karabağ" oyun sırasında skoru korumak için doğal olarak, belirli pozisyonlar aldı. Samimi kalpten söyleyebilirim ki, "Karabağ" kulübünde en az 3-4 oyuncu Türkiye'deki 4 büyük kulüpte çok rahatlıkla oynayabilir. Çok iyi bir kadro var.
Kurban hocanın müthiş futbol zekasının olduğunu düşünüyorum. O, oyunun her bir kısmında rakibe göre, taktiğini değiştirdi, oyuncu değişiklikleri tam yerindeydi. "Karabağ" kulübünde Kadi, kaptan Abdullah Zubir gibi oyuncular "Galatasaray" ve diğer büyük kulüplerde oynayacak seviyededirler. Hepsi nerede nasıl davranacaklarını biliyorlar.
Düşünüyorum ki, Kurban hoca Azerbaycan sınırlarını aşacak. "Karabağ" Şampiyonlar Ligi'nde "son 16" veya "son 24"e düşebilir. Kurban Kurbanov'un "Fenerbahçe"nin baş antrenörü Tedesco'dan daha iyi olduğunu hesap ediyorum. O, Türkiye'nin “4 büyükler”inde ve Avrupa'nın bir sıra liglerinde baş antrenörlük yapabilecek seviyededir. Kurban Kurbanov soğukkanlı, disiplinli ve taktiksel zekaya sahip bir baş antrenördür. Öncelikle Kurban hocayı tebrik eder ve “Karabağ”a başarılar dilerim”.
N.Şatana şunu da kaydetti ki, “Karabağ”ın en büyük özelliği düzenli olmasıdır:
“Mesela, "Galatasaray" daha iyi kadroya sahiptir. Ama birkaç hatalı golden sonra düzenini kaybedebilir. "Karabağ"ın en büyük özelliği disiplinden uzaklaşmamasıdır. "Benfica" maçı bunu açıkça gösterdi, öyle bir sahada 0:2'den geri dönüş yapıp, galibiyet kazanmak her yiğidin işi değildir. Ben buna göre de "Karabağ"ı bu yıl ayrı bir yere koyuyorum. Kadro derinliği bakımından bir "Galatasaray" olmasa da, disiplin bakımından "Karabağ"ın daha üstün olduğunu düşünüyorum”.