Altın rengi, ince hamuru ve hafif şerbetiyle herkesin damak hafızasında iz bırakan bu tatlı - Türkiye'nin dünyaca ünlü baklavası artık dünyanın en tanınan tatlılarından birine dönüşmüştür.
Modern.az haber veriyor ki, Türkiye'nin ihracat imkanlarının genişlemesi ve çeşitli ülkelerde açılan Türk tatlı mağazaları sayesinde baklavanın şöhreti sınırları aşmıştır. Amerika'dan Japonya'ya kadar açılan Türk tatlı dükkanlarında insanlar orijinal lezzeti tatmak için sıraya giriyorlar.
Uzmanların görüşüne göre, bu lezzeti tam anlamıyla hissetmenin en doğru adresi onun vatanı Türkiye'dir. Üstelik, bu zevki yaşamak için en güzel zaman da yaklaşıyor. Her yıl 17 Kasım'da kutlanan Dünya Baklava Günü bu eşsiz tatlının kültürel değerini ve dünyaya yaydığı tatlı enerjiyi bir kez daha hatırlatır.
40 kat ince yufka hamurundan hazırlanan Türk baklavası
Geleneksel olarak 40 kat ince yufka hamuru, iç harcında fıstık veya ceviz, üzerine ise şerbet eklenerek hazırlanan baklava Türk mutfağının en meşhur tatlılarından biridir. Osmanlı döneminden beri nesilden nesile aktarılan bu tarif şimdi de ülkenin mutfak mirasının ayrılmaz bir parçasıdır.
UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne dahil edilmiş yufka (ince hamur) geleneğinden kaynaklanan baklava, mükemmel formunu Osmanlı saray mutfaklarında bulmuştur. O dönemde ustalar hamuru son derece ince açarak bu tatlıyı hem zevk hem de profesyonellik örneğine dönüştürmüşlerdir.
Bir zamanlar saray sofralarının sembolü olan baklava, bugün de Türkiye'de misafirperverliğin ve bayram sofralarının ayrılmaz bir parçasıdır. Çay veya kahve ile sunulan, düğünlerde ve dini bayramlarda sofraları süsleyen baklava, insanların bir araya geldiği, birlik ve paylaşımın sembolüne dönüşmüştür
Bugün baklava, dünyanın birçok ülkesinde tatlı severlerin en çok tercih ettiği lezzetlerden biridir. Sosyal medyada çeşitli tarifler ve paylaşımlarla bu tatlının popülaritesi giderek artmaktadır. Ancak gerçek baklava hazırlamak hem ustalık, hem sabır, hem de kullanılan ürünlerin kalitesini derinden bilmeyi gerektirir.
En kaliteli baklava, Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan Gaziantep şehrinde hazırlanır. Gaziantep, UNESCO'nun Gastronomi Yaratıcı Şehirler Ağı'nın üyesidir ve bu şehrin baklavası Avrupa Birliği tarafından korunan, menşe adı statüsü alan ilk Türk ürünüdür.
Gelenekten modernliğe – sayısız baklava çeşidi
Gaziantep baklavası ile birlikte, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde bu meşhur tatlının çok sayıda çeşidi hazırlanır. Her bölge onu kendine özgü yöntemle ve farklı malzemelerle pişirir.
Bazı çeşitler şekillerine göre aşağıdaki gibi adlandırılır:
“Havuç dilimi” baklava – havuç dilimi şeklinde kesilir;
“Midye baklava” – midye şeklinde bükülür;
“Bülbül yuvası” – halka şeklinde bükülür.
Diğer çeşitler ise içeriğine göre farklılık gösterir:
“Şöbiyet” – katlar arasına cevizle birlikte kaymak eklenir;
“Sütlü Nuriye” – şerbet yerine sütle hazırlanır;
“Kuru baklava” – daha az şerbetle pişirildiği için çıtır bir yapıya sahip olur;
“Fıstık sarma ve ceviz sarma” – bol iç harçlı çeşitler arasında en çok sevilenlerdir.
Son yıllarda genç şefler klasik baklavayı modern tarzda sunuyorlar. Onlardan biri de “soğuk baklava”dır – bu çeşit az şerbetle, sütle ve çikolatayla hazırlanır ve kısa zamanda Türkiye'de en çok sipariş edilen tatlılardan birine dönüşmüştür.
İster geleneksel, ister modern formda sunulsun, baklava her zaman kendi değerini korur. Dünya Baklava Günü'nde bu meşhur tatlının çeşitli türlerini tatmak ve kendi “tatlı yolculuğunuza” çıkmak için en uygun zamandır.
