Bakü'de Avrupa'nın en prestijli medya platformlarından biri olan “Euronews” televizyon kanalının yerel ofisi faaliyete başladı.
Açılış töreninde kurumun Yönetim Kurulu Başkanı Pedro Vargas David'in katılımı, olayın boyutunu ve önemini daha da artırdı.
Uzmanlar, “Euronews”un Bakü'de ofis açmasını Azerbaycan'ın medya alanında son 5 yılda elde ettiği en büyük başarılardan biri olarak değerlendiriyor. Bu adım, küresel medya devlerinin Bakü'ye şart koşma döneminin sona erdiğini, Azerbaycan'ın kendi oyun kurallarını belirlediğini gösteriyor.
Açılışta konuşan Pedro Vargas David, birçok ilginç noktayı açıkladı.
O, uluslararası medya ortamının nasıl baskı mekanizmalarıyla çalıştığını açıkça itiraf etti. Onun sözlerine göre, “Euronews”un Azerbaycan ile ilgili objektif tutumu bazı çevrelerin hoşnutsuzluğuna neden oldu:
“Bizim Azerbaycan'a karşı dengeli tutumumuz kabul edilmiyordu. Genel merkezimizin kapısında protestolar düzenleniyor, gazetecilerimize e-posta saldırıları yapılıyordu. Haberlerde “Şuşa, Azerbaycan” yazıldığında sayısız e-posta geliyordu… Biz ise uluslararası hukukun bu bölgeyi Azerbaycan olarak tanıdığını söylüyorduk”.
“Euronews” yönetimi, hatta geçen yılın Aralık ayında Azerbaycan uçağının vurulmasıyla ilgili “Reuters”in Rusya'ya yarayan versiyonu yaymasının bile onların objektif tutumunu etkilemediğini belirtti: “Biz bunu hiçbir zaman yapmadık”.
Aslında bu açıklamalar, uluslararası bilgi düzleminde baskının, yönlendirmenin ve önyargının nasıl işlediğini açıkça gösteriyor.
Yönetim Kurulu Başkanı, Haziran ayında yaşanan 12 günlük İsrail-İran gerilimi sırasında Azerbaycan'ın küresel havacılık ağında oynadığı hayati rolü de özellikle vurguladı.
Pedro Vargas David konuşmasında ülkemizin üstünlüklerini laik ve modern bir ülke, yüksek kalkınma hızları, önemli sanayi ve stratejik kaynaklar, Avrupa'nın enerji ve tedarik güvenliğinde öncü rol olarak nitelendirdi.
Etkinlikte ayrıca Orta Asya ve Güney Kafkasya liderlerinden alınan röportajları içeren “Eurasia Talks” programının tanıtımı yapıldı. Bu proje, Avrupa izleyicisine bölge hakkında daha kapsamlı ve objektif bilgi ulaştırmayı hedefliyor.
Son yılların medya politikası bir gerçeği doğruladı. “Ben Azerbaycan'da büro açmak istiyorum” dönemi bitti. Şimdi her şey Bakü'nün isteği ve belirlediği şartlarla gerçekleşiyor. Azerbaycan küresel medya kuruluşlarıyla “zayıf taraf” olarak konuşmuyor. Eşit bir taraf olarak fikir ve isteklerini dile getiriyor. Objektiflik ve dürüstlük talep ediyor. Bu, ülkenin bilgi güvenliği ve itibar mücadelesi açısından stratejik bir dönüm noktasıdır.
Dünyanın güya en güvenilir medya kuruluşlarından sayılan BBC'nin ABD Başkanı Donald Trump ile ilgili montajladığı görüntüler gösterdi ki, “tarafsızlık” iddiası kağıt üzerinde kalıyor. Eğer ABD başkanına karşı bu tür oyunlar kuruyorlarsa, görün bu medya kuruluşu bize karşı neler yapabilir…
Kesinlikle söylenebilir ki, Bakü'de açılan ofis, Azerbaycan gerçeklerinin dünyaya ulaştırılması için büyük bir platformdur.
Bu ofis, bölgenin bilgi merkezi rolünü güçlendirecek. Küresel izleyici kitlesiyle doğrudan iletişim imkanı yaratacak. En önemlisi ise Azerbaycan'ın medya diplomasisinin stratejik aşaması, dünyaya açılan büyük bir bilgi penceresi olacaktır.
Neden Bakü'de sorusunun cevabı budur. Azerbaycan bölgenin en istikrarlı ve stratejik ülkesidir, Bakü artık küresel medyanın etki nesnesi değildir. Avrupa'nın enerji, güvenlik ve transit haritasında Azerbaycan vazgeçilmezdir. Objektif, dürüst ve dengeli bir medya ortamı için en elverişli adres Bakü'dür.
“Euronews” ofisinin açılması kendi başına bir medya olayı olarak ilişkilendirilse de, Azerbaycan'ın bilgi egemenliğinin ve küresel itibarının bir başka teyididir.
Elnur ƏMİROV
