Farklı dinlere mensup kişiler arasında gerçekleşen evlilikler her zaman tartışılan konular arasında yer almıştır. Özellikle Müslüman ve Hristiyan'ın birbiriyle aile kurması hem dini hem de hukuki açıdan bir dizi soru işaretleri yaratmaktadır. Bu tür evliliklerin İslam ve Hristiyanlıkta nasıl değerlendirildiği, kanunla nasıl düzenlendiği, toplumda nasıl karşılandığı ve bu nikahların resmi sayılıp sayılmadığı meselesi de dikkat çekmektedir.
Konuyla ilgili Modern.az'a konuşan Milli Meclis Kamu Birlikleri ve Dini Kurumlar Komitesi üyesi Ceyhun Məmmədov bildirmiştir ki, İslam dinine göre Müslüman erkek Hristiyan kadınla evlenebilir.
“Yani din bu meseleye belirli şartlar çerçevesinde izin vermektedir. Eğer evlenilen kişi Hristiyan ise ve o, "ehl-i kitap" sayılırsa, bu evliliğe dini açıdan izin verilir”.
Milletvekili, yasal düzenlemeler açısından da ülkemizde bu alanda herhangi bir sorun olmadığını eklemiştir:
“İstenilen kişi, farklı bir dine mensup biriyle evlenebilir. Bu açıdan hem dinimiz hem de kanun farklı dinler arasında evliliğe belirli bir çerçevede izin vermektedir. Ayrıca, tarihte de bununla ilgili birçok örneğe rastlamak mümkündür. Hem dini kaynaklarda hem de tarihi olaylarda belirtilen meselede ciddi bir fikir ayrılığının olmadığını görebiliriz.
Ancak burada temel noktalardan birine dikkat etmek gerekmektedir: İslam dini yalnızca Müslüman erkeklerin Hristiyan veya Yahudi kadınlarla evlenmesine izin verir. Müslüman kadınların ise gayrimüslim, hatta "ehl-i kitap" olan bir erkekle evlenmesine izin verilmez. Bu, İslam dininin temel prensiplerinden biridir”.
Milletvekili ayrıca vurgulamıştır ki, Müslüman kadının gayrimüslim, yani İslam'ı kabul etmemiş bir erkekle evlenmesi dinimiz tarafından yasaklanmıştır:
“Söz konusu erkek İslam'ı kabul ettiği takdirde, kadın onunla evlenebilir. Bu yaklaşımın temel amacı Müslüman aile kimliğini ve dini değerleri korumaktır.
Ancak burada herhangi bir ayrımcılıktan söz edilmemektedir. Aksine, bu, ailenin dini ve manevi birliğinin korunması için öngörülen bir tedbirdir. Tam da bu sebeple, meseleye yaklaşırken dinimizin konumunu dikkate almak ve onu doğru bir şekilde açıklamak, kavramak önemlidir”.
Kafkas Müslümanları İdaresi (KMİ) Başkan Yardımcısı Hacı Fuad Nurullayev de sitemize yaptığı açıklamada, Müslüman erkeğin farklı dini inanca mensup bir kadınla evlenebileceği fikrini doğrulamıştır:
“İslam şeriatına göre, Müslüman erkek "ehl-i kitap"tan olan (Hristiyan veya Yahudi) bir kadınla evlenebilir. Ancak bu evliliğe de belirli şartlar dahilinde izin verilir. Bu tür evliliklerde aile hayatının İslam prensiplerine aykırı olmaması, çocukların dini terbiyesi ve miras (irs) gibi konulara dikkat edilmesi önemli şartlardandır.
Eğer gayrimüslim kadın sonradan İslam'ı kabul ederse, bu, hem aile birliğini güçlendirebilir hem de hukuki ve dini açıdan belirli avantajlar yaratabilir”.
Başkan Yardımcısı ayrıca bildirmiştir ki, Hristiyan ve Yahudi dinlerinin bu meseleye yaklaşımı hakkında farklı görüşler bulunmaktadır:
“Ancak bu dinlerin de kendilerine özgü aile ve evlilik kuralları vardır. Her bir dinin bu meseleye yaklaşımı farklı çerçevelerde şekillenir.
İslam dininde ise bazı noktalar özellikle hassas kabul edilir. Bu sebeple, Müslümanların bu gibi ince noktaları dikkate alarak, dini hükümlere riayet etmesi önemli sayılır”.
H.Nurullayev ayrıca dikkat çekmiştir ki, Müslüman kadın Hristiyan ve Yahudi erkeğe evlenemez. İslam dininde buna izin verilmez.
“Bugün uluslararası tecrübede olduğu gibi, bizde de bazı Müslüman kadınların başka dinden olan erkeklerle evlenmesi durumları gözlemlenmektedir. Şüphesiz, dünyada böyle adımlar var, ancak bu, dinle alakalı bir mesele değildir. İslam dininde kesin bir şekilde Müslüman kadının Hristiyan ve Yahudi erkeğe evlenmesine izin verilmez. Evlendiği erkeğin İslam'ı kabul etmesi gerekir, sonra Müslüman olduğu takdirde onunla aile kurabilir”.
