Devlet Güvenlik Hizmetinin (DTX) yolsuzluk ve görev suçlarıyla mücadele kapsamında yürüttüğü operasyonlar devam ediyor. Bu kez hedefte Balaken ilçe İcra Hakimiyeti başkanlığı görevinden azledilmiş İslam Rzayev oldu. İslam Rzayev'in tutuklanmasıyla icra başkanlarından demir parmaklıklar arkasına düşenlerin sayısı 7'ye yükseldi.
Yolsuzluk ihlalleri ve görev suçlarıyla ilgili yürütülen operasyon bugüne kadar esasen başkentten uzak bölgeleri kapsadı. İlginçtir ki, Bakü'nün ilçeleri her zaman benzeri tedbirlerin dışında kaldı.
Belirtmek gerekir ki, Bakü'de 12 ilçe bulunmaktadır: Binəqədi, Xətai, Sabunçu, Nizami, Nərimanov, Nəsimi, Qaradağ, Səbail, Xəzər, Yasamal, Pirallahı, Suraxanı.
Peki Bakü'nün adı geçen ilçelerinin İcra hakimiyetleri neden yolsuzluk ihlalleri ve görev suçlarıyla ilgili operasyonların dışında kalıyor? Bu, o ilçelerin İcra hakimiyetlerinin iyi çalışmasından mı kaynaklanıyor, yoksa sıra onlara da mı gelecek?
Milli Meclis milletvekili Elşad Musayev Modern.az-a yaptığı açıklamada, rüşvetçiliğe, yolsuzluğa karşı mücadelenin hızlanması gerektiğini belirtti:
“Ben önceki röportajlarımdan birinde demiştim ki, insanlarımız "kara maskalılar" için özlem duymuşlar. Bu nedenle, rüşvetçiliğe, yolsuzluğa karşı mücadelenin hızlanması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yolsuzluk, rüşvet, tekel ülkeyi içeriden yiyor. Bu yüzden kanunsuz işlerle meşgul olan görev sahiplerine kanunun sert yüzü gösterilmelidir.
Balaken olaylarının yolsuzluğa karşı yürütülen operasyonların bir sonraki aşaması olduğunu düşünüyorum. Bu süreci devam ettirmek gerekiyor. Biz ülkede yolsuzluğun, kanunsuzluğun, kargaşanın önüne geçmezsek, ekonomik ve diğer alanlarda ilerleme sağlayamayız. Bir dizi ilçenin icra başkanları kendilerini kanundan üstün görüyorlar, kimseye de hesap vermiyorlar. Bakıyorsun adama, göreve geldiğinde öyle bir varlığı yok, gel gör ki, görevde bulunduğu dönemde ne kadar mal mülke sahip oluyor. İlçenin kendisi fakir, ama bakıyorsun ki, icra başkanının varlığı taşıyor. Yerel icra temsilcileri var, bakıyorsun yerlerde bin türlü problem var, ama bunların villalarının sayısı günden güne artıyor. Ben bu sürecin devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyorum”.
Milletvekilinin sözlerine göre, yürütülen operasyonların icra başkanlarına ders olmamasının bir dizi sebebi var:
“Bunun temel sebebi sistemle ilgilidir. Ülkede yönetim sistemi değişmeli, hesap verebilirlik olmalıdır. Yerel yönetim organları demokratik seçimle oluşmalı, onlar da hesap vermelidir. Aynı zamanda, bunlara denetim yapan organlar kendileri iyi çalışmıyor. Örneğin, mahkemeler. İcra başkanları atamadan sonra yıllarca - 10, 20 yıl bir yerde çalışıyorlar. Bunlara denetim de iyi değil. Yine söylüyorum, sistemin kendisini öyle yapmak gerekiyor ki, herkes birbirini denetleyebilsin. Yoksa yerlerde icra başkanlarının bazıları, şimdi de böylesi var, hiç kimseden korkup çekinmeden yüz türlü hokkabazlık yapıyorlar. Herhalde birilerine dayanıyorlar. Böyle olmaz”.
Milletvekili vurguladı ki, yolsuzlukla ilgili operasyonlar Bakü'deki İcra hakimiyetlerinde de yürütülmelidir:
“Ben Bakü şehrinin kendisinde de bu operasyonları yürütmek gerektiğini düşünüyorum. Bu operasyonlar ilçelerde başladı, ama herhalde Bakü'ye de gelip ulaşacak. Bakü şehrinde bir dizi yerde olan durum açıkça acınasıdır.
Yeri gelmişken, külli miktarda devletin malını, mülkünü zimmetine geçiren kişiler o meblağı bütçeye iade etmelidirler.
Bütçe kaynaklarını dağıtanlar, ülkenin ekonomisine darbe vuranlar var. Bunlara karşı sert tedbirler alınmalıdır ki, ekonomimizi geliştirebilelim, emek verimliliğimizi artıralım. Bütçenin %41'ini sosyal meselelere yönelttik. Şimdi bunun miktarını artırmak gerekiyor. Bunu yapamamamızın birçok sebebi var. O sebeplerden biri de yerlerde böyle yıkıcılık, kemiricilik işleriyle meşgul olan kişilerdir. Fiilen, bunlar ülkenin gelişimini durduruyorlar”.
