Azerbaycan uçağının Rusya tarafından vurulması meselesiyle ilgili olarak Şahin Şıxlinski'nin soruşturması ve gözaltına alınması doğrudan ilişkilidir.
Bu görüşleri Modern.az'a yaptığı açıklamada Şahin Şıxlinski'nin akrabası, Azerbaycan Gazeteciler Birliği Başkanı Elçin Şıxlı söyledi.
“Doğrusunu söylemek gerekirse, bir süredir Bakü'de değildim, bu yüzden Şahin Şıxlinski ile ilgili gelişmelerden habersizim.
Ancak, Şahin Şıxlinski'nin mahkemesi başlangıçta Aralık sonlarına belirlenmişti. Şimdi bilmiyorum, tarihi öne mi çektiler, yoksa çekmediler mi. Şahin Şıxlinski de, oğlu Mutvalı da şu anda gözaltında tutuluyor”.
Onun sözlerine göre, Şahin Şıxlinski rehin olarak tutuluyor:
“Görünüşe göre, belirli talepler ileri sürülüyor. Bir zamanlar “Sputnik”in iki yöneticisi, ayrıca Moskova Akademik Hiciv Tiyatrosu'nun 20 yıllık direktörü olmuş Memmedali Ağayev gözaltına alınmıştı. Şimdi “Sputnik”teki kişilerden biri serbest bırakıldı, Hiciv Tiyatrosu'nun eski direktörü de salıverildi.
“Sputnik” yöneticilerinden biri ise hala ev hapsinde. Bir yandan da Şahin Şıxlinski gözaltında tutuluyor. Gözlemlenen o ki, belirli bir takas veya şart meselesi gündemde. Rusya soruşturmanın sonuçlarını nasıl açıklayacaksa, süreç de ondan asılı olacak”,- diye E.Şıxlı kaydetti.
Rusya'nın Azerbaycan uçağını vurmasıyla ilgili meselelere de görüş bildirdi.
“Rusya tarafının Azerbaycan'ın askeri uçağının vurulmasıyla ilgili yürüttüğü soruşturmanın sonuçları Aralık ayında resmi olarak açıklanmalıdır. Rusya bunun nasıl gerçekleştiğini ilan edecek. Bana öyle geliyor ki, bu sonuçlara bağlı olarak Rusya-Azerbaycan ilişkilerinde belirli değişiklikler olabilir. Çok yakın, sıcak ilişkiler olmasa da, en azından normal seviyede ilişkiler korunmalıdır”.
E.Şıxlı şunu da ekledi ki, Rusya tarafı Azerbaycan'ın güçlendiğinin, bölgedeki nüfuzunun arttığının farkındadır:
“Geçen ayın ortalarında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Taşkent'te Orta Asya ülkelerinin zirvesine katıldı. Bu, istişari bir forumdu ve Azerbaycan 5+1 formatına dahil edildi. Yani Orta Asya ülkeleri Azerbaycan'ı kendi kapalı formatlarına kabul ettiler. Bu, şu anlama geliyor ki, TDT'de üç ülke üyedir, Türkmenistan gözlemci sıfatıyla, ama bu dediğim formatta Tacikistan da yer alıyor ve Azerbaycan da bu bölgesel platforma dahil oluyor. Bu ise Azerbaycan'ın Orta Asya bölgesine nüfuz etmesi, orada söz sahibi olması anlamına geliyor. Böylelikle, Rusya kendi geleneksel etki alanını tedricen kaybettiğini görüyor ve Kremlin'de bunu kabul ediyor”.
O, aynı zamanda şunu vurguladı ki, burada hem Orta Asya ülkelerinin Rusya'nın etki alanından çıkması, hem de bu süreçte Azerbaycan'ın aktif rol alması da Rusya'da belirli bir kıskançlık yaratıyor:
“Yaklaşık bir hafta önce Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Kazakistan'a yaptığı ziyaret çerçevesinde ikili stratejik ortaklık hakkında bir anlaşma imzaladı. Bundan önce Gürcistan Başbakanı tüm Orta Asya ülkelerine ziyaretler yapmıştı. Böylelikle, Güney Kafkasya ülkeleri artık Orta Asya ittifakına doğru yaklaşıyor. Artık Rusya'ya önceki kadar ihtiyaç kalmıyor. Rusya ise hem transit yollarından, hem de “İpek yolu” gibi stratejik rotalardan uzak kalıyor. Söz konusu durum Rusya'yı rahatsız ediyor ve sinirlendiriyor. Ancak Ukrayna savaşına başı karıştığından bölgemize ne gücü, ne kaynağı, ne de gerçek etki imkanı ulaşıyor”,- diye E.Şıxlı kaydetti.
Hatırlatalım ki, Ağustos ayında Moskova'nın Basmannı Mahkemesi “Azerbaycan-Ural” sivil toplum kuruluşunun ve Yekaterinburg'daki Azerbaycan diasporasının lideri Şahin Şıxlinski'yi gıyaben tutukladı. O, Moskova'da gönüllü olarak teslim oldu ve oradan Yekaterinburg'a götürüldü.
Yerel basın yazıyor ki, Şahin Şıxlinski'ye karşı Rusya Ceza Kanunu'nun iki maddesi uyarınca ceza davası açıldı.
O, Rusya Ceza Kanunu'nun 318. maddesi (devlet yetkilisine karşı şiddet uygulama) ve 105. maddesinin 2. fıkrası (kasten adam öldürme) ile aranıyordu.