İgor Sergeyeviç İvanov ünlü bir Rus diplomatıdır, 1998-2004 yılları arasında Rusya dışişleri bakanı olarak görev yapmıştır. Bu görevde Sergey Lavrov'dan önceki dönemde, Yeltsin ve Putin'in ekibinde çalışmıştır. 2004-2007 yılları arasında Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi sekreteri olmuştur. 2011 yılından beri Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi'nin başkanıdır.
İgor İvanov 1945 yılında Tiflis'te doğmuştur. Annesi Gürcü'dür, “GAİ” (DAM) sisteminde çalışmıştır. İgor'un babası Sergey Vyaçeslavoviç İvanov 2. Dünya Savaşı katılımcısı, tugay komutanı olmuştur.
Peki, İgor İvanov'u Azerbaycan'a bağlayan yön nedir?
Mesele şudur ki, Rusya'nın eski Dışişleri Bakanı'nın babası Sergey Yemelyanoviç İvanov 1975 yılında ülkemizde - somut olarak Saatlı ilçesinde - defnedilmiştir.
Yeri gelmişken, ben o zaman - Sergey Bey'in vefat ettiği yıl - Saatlı ilçesine atamayla öğretmen olarak çalışmaya gitmiştim. Özgeçmişine bakıldığında, Sergey'in oğlu İgor İvanov'un o yıllarda, yani SSCB döneminde de Dışişleri Bakanlığı sisteminde çalıştığı, ancak daha küçük bir görevde olduğu anlaşılmaktadır.
Dediğim gibi, eski Dışişleri Bakanı'nı ülkemizle babasının Saatlı'daki mezarı “bağlamaktadır”. Aslında böyle bir konuya değinme fikrim olmasa da, elimdeki ilginç gerçekler beni birkaç kelime söylemeye mecbur etti. Ayrıca, bu türden yüzlerce “araştırma ve bulgum” olmuştur.
Sözün kısası, Rus kaynaklarına dayanarak baba İvanov'un uzun süre Saatlı Demiryolu sisteminde çalıştığını söyleyebiliriz. Saatlı'daki “Rus mezarlığında” defnedilen Sergey İvanov'un mezarı şu anda kamış, çalı çırpı, ot ve yabani otlar içinde kaybolmaktadır.
Rus gazetecilerinden biri yıllar önce Saatlı'da bulunurken, bir zamanlar Sergey İvanov'la birlikte çalışmış ve onunla komşu olmuş Müzəffər Məmmədov adlı bir ilçe sakinini bularak sohbet etmiştir. 1929 doğumlu Müzəffər Bey'in anlattığına göre, Sergey İvanov bir zamanlar askerileşmiş demiryolu sisteminde çalışmış ve bu alanda subay rütbesi almıştır. Onu Saatlı'ya Tiflis'teki Genel Müdürlükten göndermişler. Sergey teşkilatçılığıyla öne çıkıyormuş ve onu Saatlı'da ilçe komitesinin büro üyesi seçmişler.
Müzəffər Bey'in anlattığına göre, Rus komşusu kendisi hakkında pek konuşmazmış, ancak diğer evliliğinden olan oğlunun Rusya'da yüksek bir görevde bulunduğunu söylermiş. Sergey İvanov'un cenazesi Saatlı'da iyi organize edilmiş, mezarının üzerine çelenkler konulmuştur.
Eski bakanın babasının komşularından biri de Lidiya Urum adlı bir hanım olmuştur. Bu kadının anlattığına göre, 60'lı yıllarda Sergey'e oğlu İgor'un Bakü'ye geldiği bildirilmiş ve orada baba-oğul görüşmüşlerdir. Saatlı'daki Rus cemaatinin başçısı merhum Vadim Hlebnik, Sergey İvanov vefat ettiğinde bu konuda oğlu İgor'a telgraf çektiklerini, ancak cevap gelmediğini söylermiş. O dönemde İgor Sergeyeviç yurt dışındaymış.
Gelecek bakan, söylendiği gibi, Sergey'in Gürcü eşi Eliko Sagiraşvili'den dünyaya gelmiştir. İgor'un bu evlilikten bir kız kardeşi de vardır. Sergey'in diğer eşi Mariya Grigoryevna'dan da iki çocuğu olmuştur - Yelena ve Nikolay.
Gazeteciler Sergey İvanov'un iki evliliği olduğunu belirtmiş olsalar da, ilk evliliğinin kiminle - Mariya mı, yoksa Eliko ile mi - olduğunu kesinleştirememişlerdir. Belki de aynı anda iki eşi olmuştur. Ancak şu bir gerçektir ki, İgor yedi yaşına kadar Gürcistan'da (Ahmeta denilen yerde) Gürcü ninesi ve dedesiyle birlikte yaşamıştır. O, daima “yarı Gürcü” olduğunu ve bununla gurur duyduğunu söyler.
Rusya Dışişleri Bakanı 2 Eylül 1999 tarihinde Bakü'de bulunurken, kendisine babasının mezarıyla ilgili bir soru sorulmuştur. İgor İvanov o zaman bu konudan haberdar olduğunu belirtmiştir. Üstelik babasının mezarına olan tutumu nedeniyle haklı eleştirilere maruz kaldığını da itiraf etmiştir.
Sözün kısası, Rusya'nın eski dışişleri bakanı İgor İvanov babasının Azerbaycan'daki mezarını hiçbir zaman ziyaret etmemiştir.
Bu da insan kaderlerinden bir tablodur.
Evet, bazen böyle de olur.

İgor İvanov'un babasının Saatlı'daki mezarı.

İvanov, Primakov ve Lavrov. Üçü de Gürcistan'da doğmuş, üçü de Dışişleri Bakanı olmuş, üçü de bir zamanlar Gürcistan'a Rus askerlerinin saldırısının "öncüsü" olmuşlardır.
Firuz Mustafa