Modern.az

Kütleden kaçalım, eğitime kaçalım - Elşad Eyvazlı YAZIYOR

Eğitim

15 Eylül 2025, 08:45

Sovyet dönemi insanları kitle yapmaya yönelikti.
Hatırlıyorum… 
Bize okulda Aras'ı “bizi bölen nehir” olarak öğretiyorlardı.
Ağrı Dağı'nı sadece “öbür tarafta Türkler yaşıyor” olarak öğretiyorlardı,
Kaybettiklerimizi neredeyse “kahramanlığımız” olarak öğretiyorlardı. 
Babek'i, Köroğlu'nu, Şah İsmail'i milleti refaha çıkaranlar olarak öğretiyorlardı...
Bir de tüm dertlerimize ağlamayı, sızlanmayı öğretiyorlardı.
Kitleye kahramanlığı değil, göz yaşını sevdiriyorlardı.
Aras'ı geçmek aklımıza gelmiyordu,
Ağrı Dağı'nın öbür tarafındakileri hissetmiyorduk,
Tarihimizi anlamaktansa, göz yaşımızdan zevk alıyorduk.
O zaman Sovyet dönemiydi,
Şimdi bağımsızlığımızı restore ettik. 
Ama manzara çok üzücü.
Hala kitle düşüncesini geride bırakamıyoruz.
Toprak bütünlüğümüzü restore ettik. 
Hankendi'yi, Şuşa'yı, Kelbecer'i azat ettik. 
Zengezur koridorunu delip geçiyoruz. 
Biz nice yüzyıllar yapamadıklarımızı başardık.
Demek ki, kitle değiliz, 
Bu yüzden, kitle zihniyetinde olanları kötü kokulu çamurdan çıkarmalıyız.
Biz onlara katılmamalıyız.
Kitle genel olarak bir organizmaya benzer. 
Biraz da deniz anasını hatırlatır.
Kitlenin dili gürültüdür.
Gerçeği söylemez, yalanı gerçek gibi söyler.
Gerçeği acı bilip atar,
Yalanı bal bilip mikrofonlaştırır. 

Kitlenin kulağı çığlığı sever.
Doğrunun sesini duymaz,
Tatlı yalanı mutluluk gibi duyar. 
O tatlılıkta gizlenen zehri anlamaz.

Kitlenin gözü ışığa bakmaz,
Kahramanı sağ iken sevmez,
Öldürüp mezarının üstünde ağlar.

Kitlenin burnu gerçeğin kokusunu duymaz.
Çünkü gerçek kokusuzdur.

Kitlenin başı çok, düşüncesi yoktur.
Düşünmez, binlerce baş tekrar eder.


Kitlenin ayağı yol tanımaz.
Nerede gürültü varsa, oraya koşar.
Yön yoktur, yol çoktur, gider, gidilen yolun adı bilinmez.

Kitlenin eli güçlüdür, ne yazık ki zarara çalışır.
O el linç etmeye hazırdır.

Kitlenin yüreği büyük görünür, gel gör ki sevgisizdir.

Kitlenin beyni gürültü fabrikası gibidir.
Tekrar üretir.

Sosyal medya kitleye yol açar, 
Bu platformlar bugün bizde daha çok kitlenin alanıdır.
Oranın kahramanları gerçek hayatta yapamadıklarını yaparlar.
”Burada benim, Bağdat'a kör halife”lik yaparlar.
Dikkatle bakın,
Kimin çok takipçisi var, gürültü edenin.
Kim çok sevilir, terbiyesiz konuşan.
Kime çok “beğeni” atılır, yalan konuşana.
Bu, bizim geleceğimiz değil, 
Bu, nadanlığa, nankörlüğe, bedbahtlığa giden yoldur.
Akıllılar, bilgililer sakince kendi işlerindedirler,
Onlar da sosyal medyadadırlar, linç etmezler.

Kitleden kurtuluşun yolu birdir,
Bilgilenmek.
Akıllı olmak.
Cahilliği yok etmek.
Allah halkımızı, devletimizi kitlenin gözünden,
kulağından, dilinden,
başından, elinden,
düşüncesinden korusun.

Aziz soydaş, değerli Azerbaycanlı,
Bu yazıyı her birimize bir çağrı, yalvarış, rica olarak da kabul edebilirsiniz.
Sosyal ağlarda bir şey yazarken düşünelim, gürültüye katılmayalım, 
Bir şey karşımıza çıktığında, bir şey dinlediğimizde düşünelim, gürültüye katılmayalım, 
Düşünelim, taşınalım, sonra adım atalım.
Yoksa kitle olarak kalacağız.
Oysa toprak bütünlüğünü restore eden halk kitle olamaz. 
Hankendi'yi, Şuşa'yı, Kelbecer'i azat eden halk kitle olamaz. 
Zengezur koridorunu delen halk kitle olamaz. 
Dünyaya meydan okuyan halk kitle olamaz. 
Biz bağımsız Azerbaycan'ın, galip ülkenin, yarına güçlü gitmek isteyen, geleceğini sigortalamak isteyen devletin vatandaşlarıyız.
VATAN TAŞLARIYIZ...
Biz kitle olmamalıyız.
Biz Azerbaycan Halkıyız...

P.S. Okul yılları akla gelmişken, bugün aynı zamanda yeni eğitim yılının ilk günüdür. 
Okula adım atan fidanları, onların velilerini, tüm eğitim camiasını, azat edilmiş bölgelerimizdeki öğrenci, talebe, öğretmenleri, hepimizi yürekten tebrik ederim.
Umut ederim ki, her eğitim yılı bizi kitleden en az bir yıl uzaklaştıracak.

Sizə yeni x var
Keçid et
TƏCİLİ! Rus donanması Xəzərdə hərəkətə keçdi