ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Budapeşte'de planlanan zirvenin iptal edilmesinin nedeni, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio arasında gerçekleşen telefon görüşmesi oldu.
Modern.az haber veriyor ki, bu konuda "Financial Times" yayını yazdı.
Kaynağın verdiği bilgiye göre, Rubio Trump'a Moskova'nın görüşmelere hazır görünmediğini bildirdi ve bunun ardından Beyaz Saray zirveyi erteleme kararı aldı.
Yayının bilgisine göre, Trump Lavrov'un sert retoriğinden şaşırmadı. Budapeşte zirvesinin iptali ABD siyasetinde bir dönüm noktası oldu, zira sadece bir hafta önce Trump sanki Putin'in lehine adımlar atıyor, Ukrayna'ya uzun menzilli “Tomahawk” füzelerinin verilmesinden imtina ediyordu.
Ancak sonraki olaylar Beyaz Saray'da şüpheleri artırdı. ABD yetkilileri, Moskova pozisyonunu değiştirmediği sürece diyaloğun devamının anlamsız olduğunu düşünmeye başladılar.
FT kaynakları bildiriyor ki, Lavrov Eylül ayında New York'ta gerçekleşen kısa görüşmede Rubio'yu “uzlaşmaz beyanlarla” şaşırtmış, Ukrayna'nın “Nazilerin kontrolünde olduğunu” iddia etmiştir.
“Lavrov açıkça yorgun görünüyordu ve sanki ABD ile temas kurmaktan imtina ediyordu, ister Putin'in isteği olsun, ister olmasın”, - kaynak kaydetti.
Buna rağmen, Trump'ın yakın çevresi bildiriyor ki, ABD Başkanı “gerçek ilerleme mümkün olacağı takdirde” Ruslarla görüşmeye hala açıktır.
Trump 16 Ekim'de Putin ile telefon görüşmesini “çok verimli” olarak adlandırsa da, "Financial Times" yazıyor ki, aslında bu sohbet ABD başkanını öfkelendirmiştir.
İki kaynağın sözlerine göre, Putin sohbet sırasında Kupyansk ve Oskil bölgelerinde Rus ordusunun “başarılarını” abartmış, bu ise Trump'ta memnuniyetsizlik yaratmıştır.
Sonuç olarak Trump “Tomahawk” füzelerinin Ukrayna'ya verilmesi fikrinden tamamen vazgeçtiğini bildirmiş ve bu silahı “çok tehlikeli ve gerilime neden olabilecek bir araç” olarak adlandırmıştır.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ise Kiev'de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Putin Trump'ı "Tomahawk" retoriği nedeniyle aramıştır.” demiştir.
Budapeşte zirvesinin iptalinden hemen sonra Trump yönetimi Moskova üzerindeki baskıyı artırdı. ABD iki büyük Rus petrol şirketine karşı yaptırımlar uyguladı ve Başkan Trump Putin'i nükleer silah denemeleri nedeniyle açıkça eleştirdi, onu “barış yerine korku yaratma politikası yürütmekle” suçladı.
"Financial Times" kaydediyor ki, zirvenin iptali Moskova'nın içindeki fikir ayrılıklarını da derinleştirdi. Lavrov'un sert ve pesimist pozisyonu, Kremlin'in bazı çevreleri tarafından işbirliği çabalarını bozan bir faktör olarak değerlendiriliyor. Bu ise Rusya liderliğinde dış politikanın gelecekteki yönü ve Lavrov'un kaderi hakkında yeni tartışmalara yol açtı.
